Önemli olan yarışmak mı?


İnternet sektörünün ilk zamanlarında bir firma için web sitesi yaptırmak için logonuzun olması yeterliydi. Çünkü kimse bilmiyordu, bilse anlatamıyor, anlatsa da dinletemiyor, dinletse de kabul ettiremiyordu. İnternet’in bu karanlık dönemi Türkiye’de birkaç interaktif ajansın belirmesiyle birlikte logonu ver döneminden “Kurumsa Kimlik Kılavuzunu ver, Proje Teklifini Al” dönemine kadar geldi. Emekleyerek geldiğimiz günümüz bu interaktif ajans döneminde ise web projeleri yöneticilerin yöneticisinin, yöneticilerle yaptığı, yönetim toplantıları ve yönetim sunumlarından çıkan, yönetim sonuçlarının günümüz biz modern çalışanlarına (Designer, Art Director, Creative director, Digital Artisit…) kurumsal kimlik ile birlikte teslim edilmesi ile gerçekleşiyor. Evet, hani reklam ajanslarının hazırladığı, logonuzun nasıl kullanılacağının kurallarının olduğu,  kurumsal renk, font, fotoğraf stili, kurumsal imaj, vizyon, misyon vs bilgilerinizin olduğu, güzel tasarlanmış, janjanlı bir klasör içerisinde elden ele dolaşan kurumsal  kimlik kılavuzu ile. Türkiye’de tasarımcılar genelde bu sebeplerden dolayı bir işe başlayacağı zaman başını iki elinin arasına alarak “uff yinemi hiçbir şey yok, hiçbir amaç yok, hiçbir bilgi yok” edasıyla dertlenir.  Çare yok, mecburen bir şeyler yapmak zorunda. Doğuştan tasarım yeteneğine sahip olan tasarımcı göz, renk, denge bilgisini birleştirerek en uygun tasarımı çıkarmaya çalışır. Doğuştan tasarımcı olmayan, fakat kendini sürekli geliştirerek öğrendiği tasarım anlayışına göre internette belirli sitelerdeki son tasarım trendlerini uygulayarak, biraz örneklerden ilham alarak, birkaç tane de stock fotoğraf ekleyerek elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Tüm bu süreç sonunda kişilerin bireysel becerileriyle ortaya çıkan güzel bir web projesi hayata geçirilmiş olur. Tebrikler hepimiz başardık!!!  Peki  yaptığımız bu çalışmaya firmamızın gerçekten ihtiyacı var mıydı? 5 yaşın altındaki bir kullanıcı grubu olabilecek bir ürünün Mobil Augmented Reality içeren bir projeye ne kadar ihtiyacı vardır. Bu web sitesi kendi kullanıcı grubu tarafından ne kadar kullanılır, kullanılabilir. ‘Kullanılabilirlikle ne ilgisi var’ diye düşünebilirsiniz ilk bakışta. Ama size proje yöneticisi tarafından tasarlamak üzere böyle bir iş verildiğinde;

  • Kullanıcılar kim?
  • Kaç yaşındalar?
  • Hangi millettenler?
  • Mobil cihazlarda günde kaç kez sosyal uygulamalara giriyorlar?
  • Mobil cihazlarda video izleme yapıyorlar mı?
  • Diğer elektronik cihazlara göre mobil cihazları daha fazla mı kullanıyor?

Benzeri soruları sormadan yapacağınız bir tasarım kim tarafından ne kadar kullanılabilir olabileceğini siz düşünün. Bu süreç ve sebeplerden dolayı bir projeyi gerçekleştirmeyi düşünürken olmazsa olmaza şeylerden birinin ‘Bilgi’ olduğunu anlıyoruz.

Mobil dünyadaki verileri Google bizim yerimize Ourmobileplanet  altında güzelce toparlamaya çalışmış. Seçtiğimiz verilere göre grafik oluşturacak bir sistemi de oluşturmuş.

Belki de ilgili kişi projeyi düşünme aşamasında bu sitedeki bilgilere ulaşabilseydi,  daha farklı, müşterisinin kullanıcısı için daha uygun projeler üretebilir, dolayısıyla tasarımcısı tarafından daha kullanılabilir tasarımlar yapılabilirdi. Ama olmadı, önemli olan yarışmaktı değil mi?


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *